Topak Tarlasını Tolular Alsın Türküsünün Hikayesi

Hasanlar köyünden Hacı Ahmet Ağa, (1881 – 22. 5. 1950) ünlü siyasetçi Osman Bölükbaşı’nın babasıdır. Hacı Ahmet Ağa’nın annesi H. Zeliha ise Kırşehir Akçaağıl köyündendir. H. Zeliha Hanım uzun boylu, esmer güzeli, lâfı sözü düzgün, yardımsever ve herkesin (Hacı ebe) diye saygı duyduğu Osmanlı bir kadındı. Karacayurt aşiretine mensup olan Zeliha, okuma yazma bilmediği halde irticalen türkü de yakardı. Söylediği türkülerden biri de oğlu H. Ahmet Bölükbaşı’nın bir kaza sonucu gözünün birini kaybetmesi üzerine söylediği türküdür.

Oğlunun genç yaşta ve nişanlı iken bir gözünü kaybetmesi, tedavi için gittiği İstanbul’daki doktorların çok para istemesi, bir de komşusu Sürmeli Ağa’nın davullu düdüklü köye düğün kurması, H. Zeliha’nın üzüntüsünü daha da arttırmıştır. H. Zeliha, o günlerde yaşadığı üzüntülerini şöyle dile getirmiştir.

Topak tarlasını tolular alsın
Çöldeki yayılan puhurun ölsün
Sana gelen ananla babana gelsin

Gözüne kurbanım yollar ıradı
Kadir Mevlam harabını diledi

İstanbul dediğin hayli bir ömür
İçinde yanan da taş ile kömür
Esat Bey dediğin de sözüne mamur

Derdine dermanı bulurum demiş
Kırk elli liram da alırım demiş

Hacı Ese ağası da çayır çaldırır
Düşünür de gül benzini soldurur
Niye ağlıyon da Hacı Ese Oğlum
Göz ağrısı da yiğit mi öldürür

Aman doktur beyim var mı çaresi
Uzadı Kırşehir’le İstanbul’un arası

Zilli deven zilini de döverken
Yaylada nişanlın boyun eğerken
Anan ile baban boyun severken

Gözüne gurbanım yollar ıradı
Kadir Mevlam harabını diledi

Zalim Sürmeli de bir düğün kurdu
Yüreğimin başını da bir alev sardı
Korkuyorum Yağlı’ya da şavrı vardı

Gözüne kurbanım yollar ıradı
Kadir Mevlam harabını diledi