Tüm Haberler

Ata Terzibaşı Hayatı Ve Eserleri

124343214
  • Doğum
    1924
  • Ölüm
    2016
  • Albüm Sayısı
  • Eser Sayısı

Biyografi

Ata Terzibaşı Hayatı Ve Eserleri

Irak’ta Türkmenler (Irak Türkleri) arasında dil, edebiyat ve folklor araştırmaları yapan Ata Terzibaşı, Kerküklü Molla Ahmed’in oğlu Abdurrahman Ağa’nın soyundandır. Terzibaşı soyadı bu zattan gelmektedir. Dedesi Abdüllatif Efendi Osmanlılar devrinde tabur imamlığı yapmıştır. Bir fikir adamı olan Abdüllatif Efendi basılmamış bazı eserler bırakmıştır. Sergüzeşt-i Saadet (Bir Hac Seyahatnamesi), Layihat üs sugur El tergib ül cünd ül Mansur ve Tuhfe-i Askeriyye kitaplarının en önemlilerindendir.
Babası Ömer Terzibaşı Belediyede memurluk etmektedir.
Ata Terzibaşı, 14/11/1924 tarihinde Kerkük’te Piryadiler mahallesinde doğdu. Önce mahalle mektebine verildi. Orada Kur’an-ı hatmetti. Sonra ilköğrenimini altı sınıflı Türk mektebinde tamamladı. Kerkük’te Arapça öğretim yapan liseyi bitirdikten sonra 1946’da Bağdat Hukuk Fakültesine girdi. 1950 yılında mezun oldu. Memleketi Kerkük’e döndü ve avukatlığa başladı.
Ata Terzibaşı, yazı hayatına 1945 yılında atıldı. Bu tarihten itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları çıkmaktadır. Kahire’de (El Risale) Beyrut’ta (El Edip), Halep’te (El Hadis), İstanbul’da çıkmış (Türk Yurdu) ve Ankara’da çıkmakta olan Türk Dili bu arada sayılabilir.
Kerkük’te (Kerkük) ve (Afak) gazetelerinin yazarları arasında yer alan Ata Terzibaşı, Arapça (Elsakaf el hadise) ve Türkçe (Beşir) adlı haftalık edebî gazetelerin de sahibidir.
22 Mart 1959’da tevkif edildikten sonra (Hille) şehrine sürgün edilen Ata Terzibaşı, nihayet özlediği hürriyetine kavuşmuş ve yazı hayatına tekrar başlamıştır.
Ata Terzibaşı, yaşadığı çevrenin dil, edebiyat ve folklorunu büyük bir gayret ve sabırla incelemekte ve çok faydalı araştırmalar neşretmektedir. Aşağıda bahis konusu edeceğimiz basılmış (Kerkük hoyratları ve manileri) adlı üç ciltlik emek mahsulü eserlerinden başka (Kerkük Havaları), (Kerkük Eskiler Sözü), (Kerkük Ağzı), (Türkmen Sözlüğü), (Kerkük şairleri), (Nazarat ü camia fi tarih el edeb el türki: Türk edebiyatına toplu bir bakış) gibi muhteviyatı itibariyle zengin kitaplarını da hazırlamaktadır.
Ata Terzibaşı’nın, ancak folklor ve halk edebiyatı ile uğraşanların takdir edebilecekleri büyük emek ve çalışma mahsulü (Kerkük hoyratları ve manileri) üç cilt olarak hazırlanmıştır. Birinci cilt, hoyrat ve mani tarzının menşe ve tekâmülünü ele alan mühim bir incelemedir. 1347/1955 yılında Bağdat’ta Darülmarife matbaasında basılmıştır. Şu konuları işlemektedir. Bir önsözden sonra kaynaklar ve tenkit (10-20), Kerkük hoyratları ve manileri (20-22), Hoyrat lafzının aslı (22-28), hoyrat ve manilerin edebî mefhumu (28-32), hoyratlarda cinas(32-39), hoyrat ve manilerin mevzuu (39-44), hoyratla mâni arasında mukayese (44-46), hoyrat ve manilerin doğuşu (46-51), vakıalara dayanan hoyrat ve maniler (51-73), hoyratın musiki bakımından menşe ve tekâmülü (73-80), hoyrat ve manilerin söyleniş tarzı (80-105), tanınmış hoyrat çağıranlar (104-130), başka ülkelerde hoyrat ve manil (130-139), Kerkük hoyrat ve manilerinin özel vasfı (139-149), umumî netice (144-147), indeks (139-164) bir açıklama (164).
İkinci cilt, 1956 tarihinde Kerkük’te Terakki matbaasında basılmıştır. Alfabe sırasına göre dizilmiş 850 kadar cinaslı hoyratı içine almaktadır. Üçüncü cilt 1957’de aynı matbaada basılmış olup içinde 1200 kadar cinassız hoyrat ve mani vardır.
Ata Terzibaşı, maddî ve manevî birçok güçlükleri yenerek ortaya koyduğu eserinin ilk cildinde birbirine bağlı ve çözülmesi, ancak mukayeseli incelemelerle mümkün olacak meseleleri bir bütün olarak ele almıştır. Bu kadar çetin işlerin tam bir neticeye ulaştırılması insafla söylemek lâzımdır ki müelliften beklenilemez.
Bugüne kadar Irak’ta ve Türkiye’de folklor enstitüleri kurulmadığı için, araştırıcılar, tek başlarına âdeta susuz bir çölde seyahat eden yolcuları andırıyorlar.
Devrimiz, iş ve fikir birliğine dayanıyor. Bu bir gerçek olduğu halde dilci, edebiyatçı, musikici, folklorcu ve etnograf… bizde ilim seyahatini yalnız yapmaktadır. Bu hal, hemen her sahada sağlam ve müspet neticelere gitmeyi engelliyor.
Folklor ilminin usullerine sadık kalarak bugünden düne doğru bir müşahede ile eserini ortaya koymuş olan Ata Terzibaşı da yukarıda belirttiğimiz sebepler yüzünden bazı konuları tam bir hedefe götürememiştir kanaatindeyiz. Bunun iki konu üzerinde -hoyrat lâfzının menşei ve hoyratlarda musiki- belirtmek istiyoruz.
Bilindiği üzere Irak’ta Türkmenler arasında olduğu kadar Güney ve Doğu Anadolu’da da “Hoyrat yahut Horyat” sözü yaşamaktadır. Ata Terzibaşı’nın, bu sözün aslı hakkında yerli kaynaklardan topladığı malzeme şüphesiz bir kıymet ifade etmektedir. Ancak bu bilgiler, eski Türk dili mahsulleri ve Azerbaycan, Irak ve Anadolu’da yaşamış kavim ve milletlerin dillerinde bulunması mümkün malzeme ile karşılaştırılmadıkça istenilen netice elde edilemez.
Hoyrat sözü ve kavramı oldukça bir mahallilik göster-mektedir. Bugün için çok daha umumî ve hoyratı da içinde bulunduran “mani” hakkında bile meçhuller içindeyiz.
Beste, şekil, kompozisyon ve söyleyiş bakımından hoyrattan
2007 yılında Kerküklü Araştırmacı Yazar Ata Terzibaşı Türk Dünyasına Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.
2001 yılında Irak Türkmen Cephesine, 2004’te Ekrem Tuzlu’ya 2005’te Türkmeneli TV’ye ve son olarak 2007’de Kerküklü Araştırmacı Yazar Ata Terzibaşı Türk Dünyasına Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.

Kaynak :https://www.repertukul.com

Sanatçıdan Video

    EserleriTümünü Gör

      Bir Cevap Yazın